
Lakers‘ın 2000’lerin başındaki üst üste üç şampiyonluk alması, iki insanın üzerinden anlatılabilir: Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant. Film posterinde başrolü paylaşan onlar. Her ikisi de çatışma ve düzenin taşıyıcıları, başrolleri ve bazen de düşmanları. Kareem ve Magic’in basketbolu bırakmasıyla Lakers iyiden iyiye zirveden uzaklaşmıştı. 90’larda sadece tek bir final görebilen Lakers orda da Chicago Bulls’a 4-1’le geçilmişti. Lakers bu süre içinde bir sonraki kahramanlarını arıyordu ve aradıklarını 1996 yılında buldular. Takıma Kobe Bryant’ı draft eden ve Shaquille O’Neal’ı katan Lakers, belki de tarihin en baskın takımlarından birini kurmuştu. Bu ikili ilk 3 yıllarında hiçbir bir başarı elde edemedi. Ancak sonrası…

KAMERA: 2000’ler LAKERS
KAMERA ARKASI: EGO SAVAŞLARI
BÖLÜM 1: Lakers’ın Şanlı Yürüyüşü
2000’lerin başlaması ile Lakers tekrardan zirveye oturacaktı. Bu ikilinin 2000, 2001 ve 2002 yıllarında ligi domine etmesiyle kazandığı 3 şampiyonluk kimsenin aklından kolay kolay çıkmayacaktır. İnsanlar normalde şampiyon olunan takımda her şeyin çok iyi gittiğini düşünürler. Fakat bu takım kuşkusuz onlardan biri değildi. Shaquille, 2.16’lık boyu ve 147 kiloluk cüssesiyle bir devdi ve NBA’in gördüğü en dominant oyuncuydu. Bunun farkında olan Kobe Bryant kendi başarısını görmeyen insanlara bunu göstermek için takımın liderinin kendisi olduğunu ispatlamaya çalışıyordu, nitekim günün sonunda Shaq takımdan ayrılan taraf oldu. Ama bunlardan önce Lakers’ın şanlı yürüyüşüne göz atalım.
Elbette, 2000’ler Los Angeles Lakers’ı, NBA tarihinin en başarılı takımlarından biri olarak kabul edilir. Bu dönemde, Lakers beş NBA şampiyonluğu kazandı ve Phil Jackson önderliğinde, Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal gibi efsanevi isimlerin yer aldığı kadrolarıyla hayranlarını büyüledi. Lakers’ın uzun yıllardır beklediği ve 2000’lerdeki ilk şampiyonluğunu, 2000 yılında aldı. Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal liderliğindeki Lakers, Indiana Pacers’ı 4-2’lik bir seri sonunda yenerek şampiyonluğu kazandı. Bu şampiyonluk, Phil Jackson’ın Lakers’ın başında ilk NBA şampiyonluğunu kazanması anlamına geliyordu. Bu seride Shaq; 38 sayı, 16.7 ribaund ve 2.7 blok ortalamaları ile finaller MVP’si seçildi. 2001 yılında, tarihin en iyi play-off performanslarından birine imza atan ve sadece bir maç kaybeden Lakers başarısını sürdürdü ve Philadelphia 76ers’ı 4-1’le geçerek bir kez daha NBA şampiyonluğunu kazandı. Bu sefer, Shaquille O’Neal, 33 sayı, 15.8 ribaund ve 3.4 blok ortalamaları ile yine NBA Finalleri Serisi MVP’si oldu ve Kobe Bryant da oynadığı muhteşem basketbolla takımına yardımcı oldu. 2002 yılında, Lakers, NBA Finalleri’nde New Jersey Nets’i 4-0’lık bir seri sonunda süpürerek üst üste üçüncü şampiyonluğunu kazandı. Bu kez Kobe Bryant 26.8 sayı, 5.8 ribaund ve 5.3 asist ortalamaları ile Finaller MVP’si seçildi ve Lakers, üç yıl içinde üç kez şampiyon oldu. Ancak, 2003 yılında, Lakers, tekrar NBA Finalleri’ne ulaşsa da San Antonio Spurs’a karşı Batı Konferansı Yarı Finali’nde elendi. Bu yenilgi, Shaq ve Kobe arasındaki çekişmeyi artırmış ve takımın düşüşe geçmesine neden olmuştu.
2003 – 2004 yılında, Lakers takımı play-offlara kalmayı başardı ancak konferans yarı finallerinde kaybetti. Bu yenilgi, takımın Shaquille O’Neal’ı Miami Heat’e takas etmesiyle sonuçlandı. 2005 yılında, Lakers takımı Kobe Bryant liderliğinde play-offlara kalmayı başardı ancak konferans yarı finallerinde Phoenix Suns’a kaybetti. 2006 yılında, Lakers takımı playofflara kalamadı ve takım, sezon sonunda Phil Jackson’ın istifasıyla sonuçlandı. 2007 yılında, Lakers takımı Kobe Bryant liderliğinde play-offlara kalmayı başardı ancak konferans yarı finallerinde Utah Jazz’a kaybetti. 2008 yılında, Lakers takımı Kobe Bryant ve Pau Gasol liderliğinde NBA Finalleri’ne ulaştı ancak Boston Celtics’e kaybetti. Lakers’ın 2000’lerdeki dördüncü şampiyonluğu, 2009 yılında geldi. Kobe Bryant’ın liderliğindeki Lakers, Orlando Magic’i 4-1’lik bir seri sonunda yenerek şampiyonluğu kazandı. Bu şampiyonluk, Kobe Bryant’ın Lakers’ta kazandığı dördüncü NBA şampiyonluğuydu. Son olarak, Lakers’ın 2000’lerdeki son şampiyonluğu, 2010 yılında geldi. Bu sefer, Kobe Bryant ve Pau Gasol liderliğindeki Lakers, Boston Celtics’i 4-3’lük bir seri sonunda yenerek şampiyonluğu kazandı. Kobe Bryant, bu seride oynadığı harika basketbolla, Finaller MVP’si seçildi ve Lakers, 2000’lerdeki beşinci NBA şampiyonluğunu kazandı.
BÖLÜM 2: Egolar Savaşı
Her takım sorunlarla boğuşabilir. O sorunlarla baş edebildiğinizde büyük takım olursunuz. Tıpkı Shaq ve Kobe ile diğer büyük egolara şekil veren Phil Jackson ve onların Lakers’ı gibi… Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal, 2000’ler Lakers takımının yıldız oyuncularıydı. Ancak, ikili arasındaki ilişki zaman zaman gergin olmuştur. Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant’ın çekişmesi, takımın başarılı dönemine rağmen uzun yıllar boyunca tartışıldı. Kobe Bryant, takımın lideri olmak istemiş ve Shaquille O’Neal’ın bu liderlik pozisyonunu bırakmak istememesi nedeniyle aralarında gerginlik yaşanmaya başlamıştı. İkili, birbirlerine karşı açıkça eleştirilerde bulunurken, medya da bu konuya büyük ilgi göstermişti. 2000 yılında, Lakers takımı NBA şampiyonluğunu kazandıktan sonra, Kobe Bryant, Shaquille O’Neal’ın liderlik pozisyonuna son vermek istediğini belirtti. Bu, Shaquille O’Neal’ın takım arkadaşlarına göre, Kobe Bryant’ın takım içindeki statüsünü arttırmak için yaptığı bir hareketti. Bu olay, ikili arasındaki çekişmenin başlangıcı oldu. Takımın başarısı devam ederken, aralarındaki gerginlik de artarak devam etti. Kobe Bryant, Shaquille O’Neal’ın fiziksel kondisyonunun kötü olduğunu, antrenmanlara geç kaldığını ve yetersiz çalıştığını iddia etti. Shaquille O’Neal ise Kobe Bryant’ın bencil bir oyuncu olduğunu ve takımın başarısını tek başına elde etmek istediğini söyledi. Bu iddialar, ikilinin arasındaki gerginliği artırdı ve takım içindeki atmosferi olumsuz etkiledi. 2003
yılında, Lakers takımı, San Antonio Spurs’a karşı kaybettikleri konferans yarı finalleri sonrası Shaq, Bryant’ı eleştirdi ve takımın başarısızlıklarından sorumlu tuttu. Bu durum, takım içindeki gerilimi arttırdı. Ancak, ikili arasındaki çekişme, 2003-2004 yılında Shaquille O’Neal’ın Miami Heat’e takas edilmesiyle sonuçlandı. Shaql’ın takımdan ayrılması, Lakers takımının liderliğini tamamen Kobe Bryant’a bırakmasını sağladı. 2003-2004 yılında, Lakers takımı play-offlara kalmayı başardı ancak konferans yarı finallerinde kaybetti. Bu yenilgi, takımın Phil Jackson’ın istifasıyla sonuçlandı. 2004 senesi bittiğinde bu ikili de takımdan gitmişti ve Kobe Bryant tek lider olarak kalmıştı. Mert Üzen’in o dönemi özetlemesi ile: “O günden sonra Kobe için iki yol vardı. Ya bu yükün altında kalıp NBA tarihinde takımı dağıtan oyuncu olarak kalacaktı ya da tüm bunların üstesinden gelip GOAT tartışmasına girecek bir oyuncu, tüm dünya da idol olarak gösterilen biri olacaktı. 2004-2006 yılları arasında NBA’de Kobe Bryant rüzgarı esiyordu. 2008 2009 ve 2010 yıllarında ise NBA’in en popüler rekabeti olan Lakers-Boston finalleri oynandı. Bu finallerden 2009 ve 2010’dakileri Kobe Bryant önderliğindeki Lakers kazanmıştı.” Shaq, Manolya Aşık tarafından Türkçeye çevrilen “Benim Hikâyem” isimli otobiyografisinde ise şu cümlelere yer vermişti: “Kobe’ye sinir olan tek ben değildim. 1999-2000 sezonunun daha başında, antrenmanda maç yapıyorduk ve Kobe topu alınca o kadar bencil oynuyordu ki yaşça daha büyük oyuncular, “Tamam. Phil buna bir şey demiyorsa, bizim de sadece oyuncularla bir toplantı yapmamız gerekiyor,” demişti. Phil her zaman bu tür toplantılara karşı olduğunu söylerdi ama biz yine de toplantıyı yapmaya karar vermiştik. Bu yüzden, herkesi odada topladık. Sonrasındaysa koçlar içeri daldı ve Phil, “Hadi çocuklar. Her şeyi Kobe’ye yüklemeyin. Bunu bir cadı avına çevirmeyelim,” demişti. Fish onun sözünü kesti ve “Bekle bakalım Phil, sen burada yeni sayılırsın. Biz bu duruma üç-dört senedir katlanıyoruz. Sorunun kaynağına inme zamanı çoktan geldi,” dedi. Phil’e neden Kobe’yi koruduğunu sordum. O da Kobe’yi her zaman saldırı modunda tutmak istediğini söyledi. En etkili oynama şekli buydu ve Phil sürekli onu eleştirirse tereddüt etmeye başlayabilirdi ve bu da takım için iyi olmazdı.” Birçok NBA tarihi uzmanı, Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal arasındaki çekişmenin Lakers takımının potansiyelini sınırladığını düşünüyor. Ancak, takımın başarılarına rağmen, ikili arasındaki gerilim, NBA tarihinde unutulmayacak bir konu olarak kalmaya devam edecektir.
BÖLÜM 3:
Phil Jackson’ın “Ruhunu Arayan Takım” kitabında Los Angeles Lakers’ın 2003- 2004 sezonunu anlatırken Kobe için kullandığı bir ifade ile başlıyoruz; “kendini çok büyük gören şımarık bir çocuk, yönetilemez…” Hepimizin bildiği gibi Phil Jackson’ın 2002-2004 sezonunda Kobe ile kötü bir ilişkisi vardı ve kamuoyu tarafından da bilindiği üzere takım içinde ciddi kutuplaşmaya yol açan Shaquille O’Neal – Kobe çatışmasında hep Shaq’ın yanında yer almıştı. Ancak bu ifadeleri kitapta açıkça görmek ve Kobe gibi bir figürün suçlandığını görmek şüphesiz sürpriz olmuştu. Takımın iç sorunları spor dünyasında iyi bilindiği için dış dünyaya nadiren aktarılır ve aktarılsa dahi çoğu zaman gösterişten uzak ve üstü kapalı bir şekilde yapılırdı. Kitap ve Lakers’ın sorunlarını ifşa etme şekli ile o dönemde bir kargaşaya neden oldu. Ama bir yıldan az bir süre sonra ne oldu? Phil Jackson, Lakers’a geri döndü. Hem de Kobe’nin onayıyla, Phil tarafından desteklenen Shaq’ın takasla gönderildiği bir hikayede… Kaan Kural’a göre: “Phil Jackson’ın en büyük gücü ve 11 şampiyonluk yüzüğü getiren sırrı tam da bu işte. Üstelik bunların hepsini Jordan ve Kobe gibi kazanmakla aklını yitirmiş alfa oğlu alfa karakterlerin baskısı altında başardı. Her sporcunun egosu vardır. Olmalıdır da. Ve Phil, bu egoları yönetmeyi çok iyi biliyordu. Jackson yanındakileri, üstelik egosu diktatör seviyesindeki kişileri bile etkisi altına alabilecek bir ‘guru’ydu. Sonuçta, Michael Jordan ve Kobe Bryant’la çalışıp defalarca hedefe ulaşmış birinden söz ediyoruz. En vahşi atları ehlileştiren, hadi ehlileştiren demeyelim de en azından doğru yönlendirebilen çok özel bir karakterdi Jackson. Gözlerinden şimşekler çıkan sporculara Zeus olmayı öğretti.”
“Kendini çok büyük gören şımarık bir çocuk… Yönetilemez…”


BÖLÜM 4:
Los Angles Lakers denildiğinde şüphesiz herkesin aklına farklı bir efsane geliyordur. Örneğin; kazanılan 16 şampiyonluk yüzüğü, 31 kere finale çıkma başarısı, Wilt Chamberlain, Jerry West, Magic Johnson gibi forması emekli edilen yıldızlar, Phil Jackson ve Shaquille O’Neal. Ancak herkesin aklına onun mantalitesi, 24 veya 8 numarası mutlaka gelir. Girdiği her savaşı kazanan, The Balck Mamba, Kobe Bryant… Lakers ile özdeşleşen bir sürü yıldız oyuncu var fakat Kobe Bryant, Lakers ile özdeşleşmekten ziyade, takımın bir sembolü, mihenk taşı oldu. NBA tarihi boyunca aynı kişiye ait 2 forması da emekli edilen tek bir oyuncu oldu ve belki de bu sonsuza kadar öyle kalacak. Işıklar içinde uyu Kobe…