Gamzenur Savuran – AICOSPORTS Pedagog ve Çocuk Psikoloğu
Korkularımı Yenmenin ve Başarıya Odaklanmanın Yolları
Sporcu çocukların hayatında antrenörler çok önemli bir rol oynar. Sadece teknik becerileri geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda disiplin, motivasyon ve özgüven aşılarlar. Ancak bazen antrenörün sert bir uyarısı veya yüz ifadesi, genç sporcuların zihninde “Acaba hata mı yaptım? Antrenörüm bana kızdı mı?” gibi kaygı verici düşünceler yaratabilir. Bu durum özellikle gelişim çağındaki sporcular için motivasyon kaynağı olmaktan çok baskı unsuru haline gelebilir. Peki bu korkularla nasıl baş edebilir ve dikkatimizi yeniden performansa nasıl çevirebiliriz? İşte adım adım uygulanabilecek yöntemler.
- Korkunun Kökenini Anlamak
Kaygıyı yenmenin ilk adımı, onun nereden geldiğini anlamaktır. Çoğu zaman çocuklar, antrenörün sözlerini ya da jestlerini kişisel bir eleştiri olarak algılar. Oysa antrenörün amacı, oyuncunun gelişimine katkı sağlamak ve hataları düzeltmektir. Bazı sporcular, başarısız olma korkusunu, antrenörün gözünde değer kaybetme endişesiyle birleştirir. Bu da sahada özgürce oynamayı zorlaştırır ve risk almaktan kaçınmalarına sebep olur. Bu noktada çocuklara, eleştirinin kişiliğe değil davranışa yönelik olduğunu öğretmek çok önemlidir. Hata yapmak, öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır; önemli olan, bu hatalardan ders çıkarabilmektir ve bunu gelişim için bir araç olarak görebilmektir.
- Düşünceyi Yeniden Çerçevelemek
Psikolojide “reframing” olarak bilinen teknik, olumsuz bir durumu farklı bir açıdan görmeyi sağlar. Antrenörün kızgın görünen tepkisini “Beni geliştirmek istiyor” şeklinde yorumlamak, kaygıyı azaltır ve yapıcı bir bakış açısı kazandırır. Bu bakış açısı, sporcuya hem hatalarından ders çıkarma hem de sahada daha cesur olma imkânı verir. İç konuşma bu noktada kritik bir araçtır: “Şu anda söylediklerini uygularsam daha iyi olacağım” veya “Bu uyarı, gelişmem için bir fırsat” gibi cümleler, zihninizi sakinleştirir. Böylece antrenörün geri bildirimini bir tehdit değil, gelişim fırsatı olarak algılamaya başlarsınız ve bu sayede daha motive şekilde oyuna devam edersiniz.
- Nefes ve Odaklanma Teknikleri
Kaygı anında vücudumuz hızlı tepki verir: Kalp atışları hızlanır, nefes yüzeyleşir, kaslar gerilir. Bu tepkiler performansın düşmesine yol açabilir. Basit ama etkili bir yöntem, 4-7-8 nefes tekniğidir:
- 4 saniye boyunca burnunuzdan derin nefes alın
- 7 saniye nefesi tutun
- 8 saniyede yavaşça verin
Bu egzersiz, sinir sisteminizi sakinleştirir ve odaklanmanızı kolaylaştırır. Düzenli uygulandığında, sahada anlık stresle baş etme becerinizi artırır. Ayrıca nefes egzersizleri sadece kaygı anlarında değil, antrenman öncesi odaklanma rutini olarak da kullanılabilir; böylece hem zihinsel hem fiziksel hazırlığınızı güçlendirirsiniz.
- Antrenörle Açık İletişim Kurmak
Çocukların antrenörle konuşmaktan çekinmesi yaygın bir durumdur. Oysa kısa ve net bir iletişim, yanlış anlamaları ortadan kaldırabilir. Antrenöre “Söylediğinizi tam olarak anlamak istiyorum, tekrar edebilir misiniz?” gibi yapıcı bir cümle kurmak, hem iletişimi güçlendirir hem de karşılıklı güven oluşturur. İletişim kurmak, aynı zamanda antrenörün de sizi daha iyi tanımasını sağlar. Böylece size en uygun öğrenme tarzı ve motivasyon yöntemi daha kolay bulunur. Unutmayın, açık iletişim hem oyuncu hem de antrenör için süreci daha verimli ve pozitif hale getirir.
5. Aile ve Uzman Desteği
Ailelerin, çocuğun yaşadığı kaygıyı küçümsemeden dinlemesi çok önemlidir. “Bunda korkacak bir şey yok” demek yerine, “Ne hissettiğini anlıyorum” diyerek empati kurmak gerekir. Bu yaklaşım, çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar ve duygularını daha rahat ifade etmesine yardımcı olur. AICOSPORTS’ta biz, çocukların duygusal dayanıklılığını geliştirmek için psikolojik destek, pedagojik rehberlik ve gerektiğinde birebir danışmanlık sunarız. Bu sayede sporcularımız, sahada karşılaştıkları baskı ve stresi daha sağlıklı şekilde yönetebilirler. Ayrıca ailelerin bu sürece aktif katılımı, çocuğun güven duygusunu güçlendirir ve uzun vadede spor sevgisini korur.
Sonuç: Korkuyu Güce Dönüştürmek
Antrenörün tepkisini bir tehdit değil, gelişim fırsatı olarak görebilen sporcular, hem zihinsel hem de teknik olarak daha hızlı ilerler. Korkunun, doğru yönetildiğinde motivasyon kaynağına dönüşebileceğini unutmamak gerekir. Sahada yaşanan stres anlarını, öğrenme ve gelişme fırsatına çevirmek, sporcunun hem kariyerine hem de kişisel gelişimine uzun vadeli katkı sağlar.
Bu ve benzeri konularda sorularınız varsa, bize her zaman ulaşabilirsiniz. Çocuğunuzun hem sahada hem de hayatta güçlenmesi için yanınızdayız. Böylece kaygı, korku veya baskı yerine, sahada keyif ve başarı duygusu öne çıkar.






















